Aspartik Asit: Vücut Üzerindeki Etkileri

Aspartik asidin genel özellikleri

Aspartik asit, endojen özelliklere sahip amino asitler grubuna aittir. Bu, gıdadaki varlığının yanı sıra insan vücudunda da oluşabileceği anlamına gelir.

Bu madde sinir ve endokrin sistemin düzgün çalışmasında önemli rol oynar ve ayrıca bazı hormonların (büyüme hormonu, testosteron, progesteron) üretimine katkıda bulunur.

Vücudumuzda aspartik asit, bir nörondan diğerine aktive edici bir sinyal iletmekten sorumlu uyarıcı bir aracı görevi görür.

Ek olarak, asit nöroprotektif özellikleriyle ünlüdür. Embriyonik gelişim sırasında, doğmamış insan vücudu, sinir dokusunun gelişimindeki rolünü gösteren, retina ve beyindeki asit konsantrasyonunda bir artış gösterir.

Aspartik asit için günlük gereksinim

Bir yetişkin için günlük asit ihtiyacı günde 3 gramdan fazla değildir.

Öğün başına 2-3 gramdan fazla tüketilmeyecek şekilde miktarı hesaplanarak 1-1.5 dozda tüketilmelidir.

Aspartik asit ihtiyacı insan vücudunun aşağıdaki durumlarında artar:

• sinir sisteminin işlev bozukluğu ile ilişkili hastalıklarda
• hafıza bozukluğu durumunda
• beyin hastalıkları durumunda
• ruhsal bozukluklar durumunda
• Depresyon
• çalışma yeteneğinin azalması
• görme problemlerinde (“tavuk körlüğü”, miyopi)
• kardiyovasküler sistem hastalıklarında
• 35-40 yaşından sonra. Aspartik asit ve testosteron (erkeklik hormonu) arasındaki dengeyi de kontrol etmek gerekir.

Aspartik asit ihtiyacı azalır:

• erkek cinsiyet hormonlarının artan üretimi ile ilişkili hastalıklarda.
• yüksek tansiyon durumunda.
• serebral damarlarda aterosklerotik değişiklikler durumunda.

Aspartik asidin faydalı özellikleri ve vücut üzerindeki etkisi:

• vücudu güçlendirir ve verimi arttırır.
• immünoglobulinlerin sentezine katılır
• ve yorgunluktan kurtulmayı hızlandırır.
• karmaşık karbonhidratların özümsenmesine ve metabolitlerinin DNA ve RNA oluşumuna katılımına yardımcı olur.
• amonyağı etkisiz hale getirebilir. Aspartik asit, amonyak moleküllerini başarıyla bağlayarak vücut için güvenli olan asparagine dönüştürür. Ama en önemlisi aspartik asitin amonyağı üreye dönüştürmesi ve ardından ürenin (üre) vücuttan atılmasıdır.
• karaciğerin vücuttan kimyasalların ve ilaçların kalıntı elementlerini atmasına yardımcı olur.
• potasyum ve magnezyum iyonlarının hücreye girmesine yardımcı olur.

Vücutta aspartik asit eksikliği

Aspartik asit eksikliği belirtileri şunları içerir:

• hafıza bozukluğu.
• depresyon hali.
• çalışma kapasitesinde azalma.

Aspartik asit fazlalığı

Vücutta aşırı aspartik asit belirtileri:

• sinir sisteminin aşırı uyarılması.
• artan saldırganlık.
• kanın pıhtılaşması.

Aspartik asit, aspartam oluşturmak için başka bir amino asit olan fenilalanin ile reaksiyona girer. Bu yapay tatlandırıcı, gıda endüstrisinde yaygın olarak kullanılmaktadır ve sinir sistemi hücrelerinde tahriş edici etki göstermektedir. Bu nedenle doktorlar özellikle sinir sistemi daha hassas olan çocuklar için aspartik asit takviyesinin sık kullanılmasını önermemektedir. Sonuç olarak otizm geliştirebilirler.

Amino asit ayrıca kadın sağlığını etkileyebilir ve üreme potansiyelini etkileyen foliküler sıvının kimyasal bileşimini düzenleyebilir.

aspartik asit kaynakları

Bitkisel kökenli kaynaklar: kuşkonmaz, filizlenmiş tohumlar, yonca, yulaf ezmesi, avokado, pekmez, fasulye, mercimek, soya fasulyesi, kahverengi pirinç, fındık, bira mayası, elma suyu (Semerenko çeşidinden), patates.